15 Nisan 2017 Cumartesi

Sporla yaşamak



Sporsal etkinlikler yapmak ,bugünün insanları için, hiç olmadığı kadar önemli bir husus haline  gelmiştir. Dünya üzerinde gelir adaletsizliğinin hat safhada olduğu bir döneme tanıklık ediyoruz, bir tarafta her türlü ,maddi nimetlerle tanışmış, tıka basa mideye çalışan ,israf çukuruna düşmüş topluluklar, diğer taraftan açlığın kol gezdiği aza kanaat etmek zorunda kalan insanlar, konumuz bu değil tabi ki, ama bağımızı elbet kurmak zorundayız. Her iki gruptaki insanların er yada geç  zihinsel ve fikirsel gelişim yaşamalarına bağlı olarak bir yerlerde durup vücutlarını da incelediklerine eminiz. Allah’ın bizlere emanet ettiği bedenimize dikkat etmeleri gerektiğini belli bir zamandan sonra anlıyorlar ,işin farkına vardıkların da  zararın neresinden dönersek kardır anlayışıyla bir kısmı pes etmeyip emek sarf ediyor bazıları da yelkenleri indirip olacakları bekliyorlar.Obezite günden güne artıyor bu bir gerçek bu tehlikenin çocuklarımıza bulaşmaması için bilinçli hale gelmeliyiz.

İki büyük dünya savaşı yaşayan dünyamızda devletler insandaki kan ve öldürme hissini köreltmek için spora ayrı bir önem vermeye başlamıştır. Olimpiyatlar şampiyonalar, toplulukların birbiyle sporsal olarak kapıştığı arenalar haline gelmiştir. Liderler sporsal başarılarla onure olmuşlardır. Her başarı spora olan bakışı ve desteği daha da artırmıştır. Ülkemizde spora aç insanların çok fazla olmasına rağmen ilgisizliğin her geçen gün daha da arttığını söylemek doğru olacaktır. Kısa yoldan başarıya ulaşma duygusu, teknolojinin getirdiği tembellikler vb. Günü birlik başarılarla gurur duyup sonrada hüsranlarla baş başa kalma hikayelerimiz azımsanmayacak kadar çoktur. Bu hüsranlarda  motivasyon ,planlama eksikliklerinin yeri çok büyüktür. Çok konuşan az iş yapan bir topluluk haline gelmemeliyiz. .Bu sorunlarda devletten tutun bizlerin de büyük hataları olmuştur acilen hatalardan geri dönmeli yeni ufuklara yelken açmalıyız.

Sporsuz Bir millet Gerilemeye Mahkûmdur sözü gerçekleri yansıtmıyor mu? Maddi açıdan bakacak olursak sporsal başarıları yoğun ülkeler birçok alanda da gelişim göstermişlerdir.

Bir öğretmen ve eğitimci olarak şunları önerebilirim.
-Okullardaki içi doldurulmuş eğlenceli sportif etkinlik derslerinin süresi arttırılmalı gereksiz müfredat konuları budanmalı sporla ilgili dersler arttırılmalıdır.
-Yaş gruplarına göre sporsal etkinlikler belirlenip ,onlara yönelik  dayanıklı sportif alanlar inşa edilmeli. Böyle alanların albenisi arttırılmalı ,yaptım oldu bitti anlayışından vazgeçilmelidir.
-Ülke olarak geri kaldığımız sporlara ayrı bir önem verilmeli
-Spor ve sağlıklı yaşam ile ilgili kamu spotları arttırılmalı devlet büyüklerimiz ilgili faaliyetlere katılarak kamuoyu oluşturmalıdır.
-Her okul da olmasa da dört beş okulun bölgesinde kapalı spor salonu ve havuz bulunmalı ,ayrıca her okulun spor alanları yeniden yapılmalı modern hale getirilmelidir. Hala aklımdadır yaz olunca ismini vermeyeyim bize yakın bir lisenin bahçesine giremezdik, girmeyi başarsak da basketbol potalarının okul yönetimince söküldüğünü hatırlarım. Basketbol topunu bir şekilde bulmuştum ama engeller çoktu.
-Özellikle okullar arasında sporsal müsabakalar arttırılmalı,başarılı olan okullar öğrenciler ödüllendirilmeli.
-Okullar arasındaki müsabakalar yarışmalar yerel kanallarda yayınlanmalı valilikçe desteklenmelidir. Türkiye çapındakiler ise ulusal kanallarda yayınlanmalı motive edici ödüllerle bezenmeli devlet yetkililerimiz yoğun katılımıyla hissiyat arttırılmalı.
-O Spor dalına ait yetenekli öğrenciler tespit edilip ehil antrenörlere telim edilmelidir. Ahi teşkilatında olduğu gibi düşünsel olarak iyi beslenmeliler ,ahlaken,fiziken güçlendirilmeliler.
-Kaybetmenin bir son olmadığını aşılamalıyız her yenilginin ilerdeki başarı için ,yol gösterici LEVHALAR olduğunu genç dimağlara anlatmalıyız.
-Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi -Ben sporcunun çevik ve namuslusunu severim. İlkesine sahip çıkabilmeliyiz
-Bir çok aile çocuğunu yarış atı gibi derslere odaklıyor ara sırada bir spor dalına ait faaliyete katıyor çoğunluğu da hevesi geçsin modun da devamlılığı düşünmüyorlar. Bu durum bir çok yeteneğin yitip gitmesine neden oluyor.
-Başarılı gösteren ülkelerin sistemleri daha iyi incelenmeli bu işin birkaç günlük yada yıllık bir iş olmadığını ,bizi onlarca yıllık bir sürecin beklediğini kafamızdan çıkarmamalıyız.


Benim durumumda olanlar artık gençlik gitti. Âmâ her zaman yapılacak bir şeyler vardır.
Çok ağır sporlar yapmamak doğru olacaktır.
İmkanlar ölçüsünde haftada yada ayda bir yüzmeye gitmek haftanın belli günlerinde aşırıya kaçmayacak şekilde yürümek sağlığımıza çok iyi gelecektir, stresimiz minimal düzeye indirecektir.


Herkese içinde sporunda olduğu ,sağlıklı yaşam diliyorum.

Engin DEMİRCİ 
16.04.2017

-

13 Nisan 2017 Perşembe

Sivil Toplum Kuruluşları Sunusu


Sivil Toplum Kuruluşları

Gönüllüler

Toplum için çalışanlar

Sivil Toplum Örgütünün Özellikleri

Türkiye'deki belli başlı sivil toplum kuruluşları

Full Hd Görüntü

Etkileşimli Tahta uyumlu

Tıkla İndir


ENGİN DEMİRCİ
MALATYA 2017

Misaki nomayoiga ile Japon mitolojisi ve kaliteli çizimler.

  Misaki nomayoiga Güzel bir  çalışma olmuş, çizimlerinden tut sempatikliğine , Japon mitolojini çok yerinde kullanan, dostluk aile ilişkile...