Sosyal Bilgiler Dersinin Bireye Kazandırdıkları sunusu

Öğrendiklerimi uyguluyorum sunusu

Sosyal Bilgiler Dersinin Bireye Kazandırdıkları Sunusu

Etkileşimli Tahta uyumlu

2017-2018 Yeni müfredata uygun

Sorularla Zenginleştirmiş

------------------------------

Önerilerinizi önemsiyorum.

Umarım faydalı olur.

Tıkla İndir

Makale: Gençler geleceğimiz.

Yaratan Rabbinin adıyla oku

(Alak/ 1)

Okuma ,yazma eylemi hakkıyla yapıldığı takdirde ,insana keyifli bir alan açılır. Okuduğunla, yazdığınla ayağa kalkan insanoğlu,  hayatın zorluklarına karşı daha sağlam mukavemet gösterir, gerilimlerin üstesinden gelir, önündeki  engelleri  darmadağın edip, bu engellerden yol yapar ,başkaları şaşkın şaşkın bakıp, atalet girdaplarında sürüklenirken  ,o kahraman  ayaktadır, deniz feneri gibidir ; sadece kendisine değil diğer insanlara da yol gösterir. Fidanın büyümesi gibi günden güne , dal verir, budak verir ,köklerini toprağın en derinlerine, salarak yavaş ama sağlam şekilde güçlenir. Sırf ilim talep ederek halisane niyetle yola çıkıldığında, büyüyen bir  ağacın meyve verdiğine  şahit olduğumuz gibi ,bu insanların ,bin bir sorunu, tebessüm ederek   çözdüğünü ,kalpleri kazandıklarını görürüz.

Dünyanın ve ülkemizin en büyük sorunlarından biridir okumak, üretmek, bunun için taze fidanlarımız olan çocuklarımızı, gençlerimizi iyi yetiştirmemiz ,üzerlerine tir  tir  titrememiz gerekiyor. Günümüz dünyasında  ne yazık ki  okullar yetersiz kalıyor. Gençler motive edilemiyorlar ,kendi etraflarına duvar örüyor, sonrada gençlerin kalplerine gidecek yolları bulamıyoruz, o yolların  kapısının anahtarı kim bilir nerede ,zor işte olsa aramalıyız  durmamalıyız ,durursak  kaybetmeye mahkum oluruz.

Gençlik bugün iyi yolda değil, zevk,hazzın ön plana çıkarıldığı bir dünyada  yaşıyorlar. Gençler kötü niyetli kukla ustaları tarafından yönlendirilmeye çalışılıyorlar, kimi zaman içki kimi zaman televizyon,telefon,kimi zaman para kimi zaman  da karşı cins gibi faktörler etkili oluyor  zayıf noktalardan yaklaşıp  egemenliği gençlerin ellerinden almaya çalışıyorlar.. Bir kere kaptırdın mı kendini kolay kolayda kurtulamıyorsun.

Peygamber efendimiz kulun nefs-i hevası  ile mücadelesinin büyük cihat olduğunu bildirmesi  önceliğimizi  işaret ediyor. Beyinlerimizin hakimiyeti başkalarının egemenliğine geçmemeli. Beyin ve kalbimiz  asli görevlerini yerine getirmelidir. Hareketli bir suyla hareketsiz suyun farkı gibi gençliğimizin iyi yönde aktif olması lazım, iyi işlere kanalize olunduğunda toplumsal bir rahatlamada beraberinde gelecektir.

Günümüzde gençler için yapılabileceklerimizi  kendimce birkaç maddede sıraladım.

-Seçkin ,edebi eserler  tespit edildikten  sonra  , gençlerin  bu güzel eserlerin  okuması sağlanmalıdır. Her okunan eserden sonra ,kitap hakkında olumlu ,olumsuz eleştirel  yazılmalıdır. İnternet ortamında blog tarzı sayfalarda bu yapılan değerlendirmeler yayınlanmalıdır. Başarılı çalışmalar ödüllendirmelidir. En önemlisi bu işler usandırılmadan yapılabilmelidir.

Bir hadisi şerifte belirtildiği gibi Hikmetli söz müminin yitiğidir. Onu nerede bulursa, onu hemen almaya ehaktır.

-Ortamlar oluşturulmalı ,sportif zihinsel ,oyunlarında içinde yer aldığı alanlar, bugünün dünyasında gençlerin streslerini atabilecekleri ,mekanlar olmalı albenisi olan yeni fikirlerin yeşerdiği mekanlar.

-Sinemadan yararlanılmalı ama seçkici olunmalı, ufuk açıcı ,kişisel gelişime katkıda bulacak  eserler gençlerin  önlerine sunulmalı. Sinema ve tiyatroya yetenekli  insanlar tespit edilip, sadece ülkemize değil tüm dünyaya yönelik eserler ,oyunlar, senaryolar oluşturulmalı.

-Okumaya niyeti olmayan gençlerimizde, kabiliyetleri varsa ki vardır,o kabiliyetlerine yönelik kurslarla, yetenekleri en üst seviyelere  çıkarılarak , meslek sahibi olmaları sağlanmalı. Halk eğitim merkezlerinde daha profesyonel, uygulamalı kurslar verilmeli, başarı düzeyine göre nesnel  puanlar ,kurs belgelerinde ve elektronik ortamda  yer almalıdır. İş alımları buna göre yapılmalı.

Sportif yetenekliler ise  ,kaliteli antrenörlerin gözetiminde,  uzun süreçli  idman ,eğitimlere tabi tutularak, ülkemizi uluslar arası platformlarda, en iyi şekilde temsil etmeleri sağlanmalıdır.

Mutlaka yabancı dil öğrenilmesi lazım. Küresel boyutta ilişkiler gelişiyor muhataplarımızla aracısız ,doğrudan iletişim kurabilmeliyiz. Her kıtada ve her ülkeye gidebilmeliyiz; ayak basmadığımız yer kalmamalı. Bunun içindir ki gençliğin dil öğrenimine daha çok önem verilmelidir. İşin ehli kişilerle dil öğrenimi üzerinde kafa yorulmalı. Çok zeki ve yetenekli gençlerimize iyi eğitmenler aracılığıyla dil eğitimi verilmeli. Bakın herkes demiyorum gerektiği kadar kişiye yabancı dil eğitimi verilmeli.

Gençlerimizin doğal ve  tarihsel mekanları , işin uzmanı rehberlerin gözetiminde, gezmeleri

sağlanmalıdır. Bu geziler yeni tanışmalara kaynaşmalara yol açacak,gençlerimizin  ülkemize  sevgisi inşallah daha da artacaktır. Burada siyasetçilere,valiliklere,belediyelere çok önemli görevler düşmektedir. Ayrıca İmkanlar ölçüsünde başarı gösteren gençlerimizin başka ülkelere de yollanıp diğer milletleri ,ülkeleri tanımaları sağlanmalıdır.

Sizden ,hayra çağıran ,iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.(Al-i İmran,3/104)

Sonuç olarak yukarıdaki ayette belirtilen niteliklere sahip genç dimağlar hem bu dünya için hemde o bir dünya için yetiştirilmelidir. İnşallah bu duruma gelebiliriz,

 Engin DEMİRCİ

25 AĞUSTOS 2017

İşinin Ustası Olan Adamın Hikayesi Sunusu

Bir fabrikada imalat hattındaki çok önemli olan ana makinalardan biri arızalanınca Fabrikada ki tüm üretim durdu.

Mevcut teknisyenler makinayı çalıştırmak için çok uğraştılar, ancak ne yaptılarsa nafile bir türlü başaramadılar. Sonunda dışarıdan uzman çağardılar. Uzman gelip makinayı inceledi duruma baktı. Sonra çantasından çekiç çıkarttı. Elinde çekiçle makinaya yaklaştı makinanın belli bir noktasına elindeki çekiçle dikkatlice sert bir vuruş yaptı. Makina hemen çalışmaya başladı ve hiç bir arıza olmamış gibi devam etti. Fabrika tekrar harekete geçti.

Tıkla İndir Sunum

Ağaç Diken İhtiyar Sunusu

Ağaç Diken İhtiyar

Ağaç dikmekle meşgul yaşlı birisini gören padişah. Hoşbeşten sonra sormuş.
- ''Büyük bir ihtimalle diktiğin ağaçların meyvesini yiyemeyeceksin ne diye uğraşıyorsun?''
Yaşlı adam;
- ''Oğul'' demiş. ''Bizden evvelkilerin ağaçların meyvelerini biz yedik, bizim diktiklerimizin meyvesini bizden sonrakiler yesinler diye uğraşıyorum.''

Tıkla İndir

Çatlak Kova

Hindistan'da bir sucu, boynuna astığı uzun bir sopanın uçlarına taktığı iki büyük kovayla su taşırmış. Sağlam olan kova her seferinde ırmaktan efendisinin evine...Devamı sunumda

Tıkla İndir

Engin DEMİRCİ
Sosyal Bilgiler Öğretmeni
Rehberlik Değerler eğitimi